09.00-17.00, Pazartesi günleri kapalı.

ERKEN TUNÇ ÇAĞI (MÖ 3200 – MÖ 2000)

Tunç Çağlarının erken evresinde tuncun keşfiyle birlikte madencilikte, sanatta, ticarette, kentleşmede büyük bir ilerleme olur. Genel karakteri ile tapınak ve idari yapılara sahip bağımsız kent devletlerinden oluşan bir zaman dilimini kapsar

Erken-Tunc-Cagi
Depas, Pişmiş Toprak

ERKEN TUNÇ ÇAĞI’NDA GELİŞME

Genel karakteri ile tapınak ve idari yapılara sahip bağımsız kent devletlerinden oluşan bir zaman dilimini kapsar. Erken Tunç Çağı, Batı Anadolu’da Troia I kültürü ile temsil edilir. Öte yandan Yortan (Manisa, Gelembe) mezarlığında yapılan kazılardan sonra, bölgede rastlanan aynı tarz mezarlıklar ve buluntular (Babaköy, Ovabayındır) “Yortan Kültürü” olarak adlandırılır. Bu mezarlarda ele geçen koyu renkli, parlak perdahlı, el yapımı çanak çömlek geleneği egemendir.  

ERKEN TUNÇ ÇAĞI’NDA YERLEŞİM MERKEZLERİ

Anadolu’nun bilinen eski adı, “Hatti Ülkesi” idi. “Hatti Ülkesi” tanımı, ilk kez Mezopotamya’da Akkad Sülalesi Dönemi’nde (MÖ 2350-2150) yazılı kaynaklarda kullanılır ve Assur yıllıklarında görüldüğü üzere, MÖ 630’lara değin kullanılmaya devam eder. Anadolu’ya gelerek bölgeye yerleşen Hint-Avrupa kökenli “Hititler” de bu tanımı kullanmayı sürdürdüler. Erken Tunç Çağı’nda Orta Anadolu’da ise Hatti kültürü egemendir. Bu dönemin en önemli yerleşim merkezleri arasında, Troia I, Demircihöyük (Eskişehir), Kusura (Afyon), Semahöyük (Antalya), Beycesultan (Denizli), Tarsus (Mersin), Alişar (Yozgat), Alacahöyük (Çorum), Karaoğlan (Ankara), İkiztepe (Samsun), Kültepe (Kayseri) ve Norşuntepe (Elazığ) olarak sayılabilir.

Daha fazlası için sergimizi ziyaret edebilirsiniz. İletişim bilgileri için tıklayın.

Yanıtla
Whatsapp Destek
Merhaba.
Size nasıl yardımcı olabiliriz?